İZMİR Depremzedelerle Dayanışma Derneği (İZDEDA) Haydar Özkan, Türkiye’yi derinden sarsan depremin ardından uyumadıklarını ve kendileriyle aynı acıyı yaşayan depremzedeler için yardım topladıklarını belirterek, “Bunu anlayabiliriz. deneyim, atalarımızın deyimiyle ‘damdan düşenin durumu damdan düşer’.Orada bekleyen insanların çaresizliğini bekleyenlerin duygularını duyuyor ve görüyoruz çünkü yaşananları biz de yaşadık. aynı” dedi.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Türkiye’nin dört bir yanından yardım yağmaya devam ediyor. Bu yardım kampanyalarından biri de 30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen depremin ardından kurulan İZDEDA tarafından hayata geçirildi. İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, vakit kaybetmeden bir araya gelip ellerinden gelen desteği vermek istediklerini, bu nedenle örgütlendiklerini belirtti. bir yardım kampanyası başlatarak, “Bu depremde hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin, geride kalanlara sabır versin. Allah oradaki kurtarma ekiplerine güç kuvvet versin. Depremi duyar duymaz. Biz de düşündük ki, “Ne yapabileceğimizi merak ediyorum.” Aslında deprem bölgesine gidip fiziki olarak yardım etmek istedik ama bir engel olacağımızı düşündük çünkü o iş profesyonellerin işi.Kendimize ait bir yardım kampanyası düzenledik topladığımız malzemeleri teslim edeceğiz. Valiliklere ve belediyelere.Artık derneğimizin üyesi olduk”İzdeda’nın güvenilirliğini kabullenmiş, var olmayan bütün insanlarımız bizimle birlikte olmaya çalışıyor. Depremde evladını, eşini kaybeden annelerimiz bile burada bize yardımcı oluyor” dedi.
Topladıkları malzemeleri toplayıp kutulara koyduklarını anlatan Özkan, duygularını şöyle dile getirdi: “En çok kullanılan eşyaların ısınma ihtiyacını karşılamak olduğunu biliyoruz. Ayrıca hijyen malzemeleri, bebek bezi, biberon ve kağıt topladık. Kadınların ve çocukların ihtiyacı olan havlular.Kolileri devlete teslim edeceğiz.Depremin olduğu günden beri uyuyamıyoruz.Buraya gelen herkes böyle.Çünkü bir tecrübe var.Bu tecrübeyi anlayabiliriz. , ecdadımızın deyimiyle ‘damdan düşenin damdan düşen hali’.’de Rıza Bey Apartmanı’nda kalan kızı Aslı Taner’i kaybeden depremzedelerden Arzu Taner. 30 Ekim İzmir depremi, acısının hala taze olduğunu belirterek, “Kızım. Aslı Taner’i diş kliniğinde kaybettim. 24 yaşındaydı. İki gündür o günleri yeniden yaşıyor gibiyim. Gerçekten üzgünüm. Enkazın altına gömülenleri düşünüyorum. Sabaha kadar uyumadım. Bütün hayatını kaybedenleri, geride kalanları sabaha kadar düşündüm. “Tanrı onlara yardım etsin.” Yağan kar altında kalan çocuklarımızı, oğullarımızı ve yıkılan evlerimizi aynı şekilde yaşadık. Ama daha uzun yaşadılar. Kar olduğu için orası soğuk. Üşüdük. Sabah deprem olduğunu duyunca Adana’daki oğlumu aradım. Konutu hasar gördü. Hastanede nöbetçi olduğu ve eşi hemşire olduğu için bu yola gelemediler. Hayat böyle. Acılarımızı hep birlikte yaşadık. O zamandan beri derneğe geliyorum.”
30 Ekim depreminde yaşadıklarını asla unutmayacağını belirten Baltırak, “Eşim kalp hastasıydı. Dışarı pek çıkamadığı için bütün işleri ben yapıyordum. 10 dakika önce bankaya gittim. 10 dakika sonra ben daha bankaya varmadan eşim göçüğün altında kaldı. 10 saat sonra çıkarabildik. Yine oluyor” dedi.
